Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Gezilecek Yerler
Eski tatil anlayışına kıyasla günümüzdeki tatil ve seyahat
anlayışının zamanla değişmeye başladığını, bir otele gidip günlerce kapalı
kalmak yerine, daha kültür turizminin ağırlıkla tercih edilmeye başlandığı bir
anlayışa geçildiğini açıkça görebiliyoruz. Dolayısıyla gezi planı yapan
kişilerce, daha tarih kokan seyahatlerin, daha bilgi edinilebilecek yerlerin ve
daha doğaya yakın olma isteğinin ağır bastığını fark ediyoruz. Bu sebeple
sizlere Güneydoğu’da gezilecek yerler hakkında
kısa bilgiler edinebileceğiniz bir liste hazırlarken, içerisinde tarih ve
kültürün bütünleşebildiği, aynı zamanda da doğadan ayrı düşmeden yapılabilecek
uzun soluklu seyahat programı yapacağız. Şimdi Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin,
günümüze dek en çok değer gören ve en popüler yerlerine gelin birlikte bakalım.
Güneydoğu Anadolu’da Mutlaka
Görülmesi Gereken Doğal Yerler
Yazımızın başında Güneydoğu’ya dair öncelikle doğal
alanlarla başlıyoruz ki; ilk baştan biraz içimiz ferahlasın değil mi? Güneydoğu
denilince akla ilk gelen ya aşırı sıcak ya da aşırı soğuk bir hava oluyor.
Malum, Doğu’nun soğuğunu bilmeyen yok. Ancak bu hava şartlarındaki büyük
farkın, doğal güzelliklerin oluşumunda ne denli etkili olduğu da bilinen bir
gerçek. Özellikle Güneydoğu Bölgesi’nin Mezopotamya Bölgesi denen bölge olması
sebebiyle, insanlık tarihine dair de birçok medeniyete ev sahipliği yapan
toprakların kötü bir doğasının olmasını bekleyemeyiz. Şimdi sırasıyla bölgede
yer alan doğal güzellikler nelermiş bakıyoruz.
·
Bu bölgeye dair ilk durağımız Mardin olsun. Hala
birçok kültürel değerin birlikte yer aldığı bu topraklarda, doğanın eşsiz
güzelliklerinden biri olan Mardin
Travertenleri ile gezimize başlayalım. Traverten deyince aklınıza ilk gelen
Pamukkale olabilir ancak yapısal olarak traverten olsa da bilinen ismiyle Başdeğirmen Şelalesi’nden söz ediyoruz.
Bu bölgenin dağlar içinde gizlenen, doğanın kendisini sakladığı bir yer gibi
durması, özellikle doğaseverlerin ilgisini fazlasıyla cezbediyor.
Yine Mardin sınırlarında bulunan bir başka
nokta ise Beyaz Su olarak bilinen,
Midyat ilçesine yaklaşık 15 kilometrelik bir mesafede yer alan bölge, Mardin
halkı tarafından kıymeti bilinen bir yerdir. Yaz aylarındaki aşırı sıcak
günlerde, bir su kenarına gidip bir şeyler içerek serinlemeyi kim istemez ki?
· İkinci sırada ise Diyarbakır’a doğru uzanalım. Diyarbakır da en az Mardin kadar köklü bir tarihe sahip kentlerden biri olmasına rağmen biz sizi şimdilik Lice ilçesine çok yakın bir mevkide bulunan Bırkleyn Mağaraları’na götüreceğiz. Her ne kadar yalnızca doğa harikalarından bahsedelim desek de, söz konusu Mezopotamya olunca her yerden tarih fışkırdığı için, Bırkleyn Mağaraları’nda da eski medeniyetlere ait kitabeler yer alıyor ve tarihte dünyanın bittiği nokta olarak tanımlanan bir yer olarak karşımıza çıkıyor. Arkeolojik hesaplamalara göre ise mağaraların 10 bin yıl gibi çok ama çok eski bir tarihe dayandığı bilinmekte.
· Şimdi yönümüzü Siirt’e doğru çeviriyoruz. Oldukça küçük bir yer olması sizi yanıltmasın. Botan Çayı’nın bulunduğu o yemyeşil manzaraya, iki mağarayı seneler içerisinde birleştiren bir kol olan Deliklitaş’ın üzerinden, neredeyse 350 metrelik bir yükseklikten seyretmeden neden geçesiniz ki?
· Güneydoğu’da gezilecek yerler yazımızın doğal güzelliklerinden bir başka noktaya; Adıyaman’a geçiyoruz. Aslında bir kısmının Bingöl sınırlarına da dâhil olduğu Çat Barajı her ne kadar insan yapımı olsa da, üzerinde yüzen farklı boyutlardaki adalar görülmeye değer. Bölgenin bilinen adı Çelikhan Yüzen Adalar olarak geçiyor ve bu mevkideki suyun mavisine, adaların yeşiline kuşlar da kapılarak daha güzel bir manzaranın çıkmasına sebep oluyorlar.
· Sıradaki doğa harikamız, Şanlı Urfa’nın anlı şanlı Takaron Vadisi. Adı her ne kadar az duyulmuş olsa da aslında doğaseverlerin oldukça iyi bildiği bir vadiden bahsediyoruz. Bu bölgede kral mezarlarının ve tarihi yapıların yer alması bölgeyi kültürel olarak zenginleştirirken; aynı zamanda dökülen şelalelerin görüntüleriyle de mest olacaksınız.
0 Yorumlar